emzirmek her şartta güzel..

5 Ekim 2014 Pazar

Emzirmek beyinde başlıyor, lütfen rahat olun..


Arka arkaya iki kere lohusalık yaşamış bir anne olarak, şunu söyleyebilirim ki; lohusalık geçici fakat anne hassasiyeti kalıcı bir durum:) 

Lohusayken, anne ruhuna en iyi gelen, en çok mutlu eden şey , bana göre emzirmek...

Yenidoğan bebeğini doyurabilme hissi, dünyada eşi benzeri olmayan o kokuyu içine çeke çeke saatlerce dursan bile yetmez.. Bebeğine yetebilmek muhteşem bir duygu.. Tabii yeterli sütün varsa..

Ben her iki durumu da yaşamış bir anneyim.. Ada'da ilk üç ay yetecek kadar sütüm varken, 3 aydan sonra süt vardı ancak ada'ya yetmiyordu...

Ne yaparsam yapayım,ne kadar yemek yersen yiyeyim,ne kadar emrirsem ya da sağarsam sağayım artmıyordu, günün yarısına kadar sütüm yetiyor diğer yarısı ise maalesef ada ve benim için çok sancılı geçiyordu..

"Sütün mü yetmiyor?" " acaba bebek aç mı?" " biraz yeşillik ye!" Off neler neler duydum o dönem... Her yorum sanki beni daha da dibe çekiyordu..

Yine de 9 aya kadar ada'ya süt verdim tabii başta da dediğim gibi müthiş bir yetememezlik hissi ile..

Ne zaman ki aras doğdu ve benim ikiz bebekleri bile doyuracak kadar,buzluk dolduracak kadar  sütüm oldu, anladım ki süt aslında yediklerimden,içtiklerimden ziyade- tabii ki onlarda etkili- benim ruh halim ile ilgiliymiş..

Çünkü aras doğmadan önce kendime bir söz verdim, sütüm yetsin yetmesin,2 bebeği olan bir anne olarak bunu hiç takmayacaktım ve tüm enerjimi bebeklerime yetmeye adayacaktım...

Tam da bu noktada benim inanılmaz sütüm oldu... Yani neymiş sevgili yenidoğan anneleri, aslında herşey beyinde başlıyor ve beyinde bitiyor, siz emzirmeyi dileyin ve rahat olun...bol bol emzirin çünkü bebeğiniz emdikçe sütünüz artacak..

Tabii bu arada her iki bebeğini arka arkaya doğurmuş ve bilgileri taze bir anne olarak, ada ve aras'ta vazgeçmeden kullandığım ve çok memnun olduğum emzirme ile ile alakalı ürünleri sizinle paylaşmak istedim..

Hepsinden gerçekten çok memnun kaldım ve gözüm kapalı öneririm...

Evdeyken önce hastane tipi süt sağma makinası kiraladım..

Dışarı çıktığımda ise 2.5-3 saatte bir lansinoh manuel süt sağma pompası ile sütümü sağdım.


Aras'ta söylediğiğim gibi inanılmaz sütüm vardı ve sağdığım sütleri lansinoh buzluk poşetleri ile sakladım,cidden pratik bir ürün.. (Vakti kıymetli anneler için üzerine tarih ve sağdığım süt cc sini yazmanız yeterli)


Tabii ki yeni emzirmeye başlayan annenin gögüs acısını bir tek yaşayan bilir ve o dönemde kullandığım tek krem, lansinoh lanolin krem oldu, ayrıca e vitamini içerikli olduğu için, bebeğinizin krem göğsünüzde iken  emmesinde hiç bir mahsuriyet yok..

Lansinoh 'un göğüs pedleride çok yumuşak ve içeriği kremli,sütünüz aksa da şişme veya koku yapmıyor,diğer bir kaç markayı da denedim ve yine gözüm kapalı bu ürünü öneririm.


Bebeğiniz ile bol sütlü ve mutlu günleriniz olması dileğiyle...

29 Eylül 2014 Pazartesi

Emzirme haftası ve veriler..



Arka arkaya 2 bebek emzirmiş bir anne olarak,emzirmekte,emzirme haftası da benim için çok değerli ve emzirme ile ilgili taze anılarımdaki baş köşeyi Lansinoh süsler.. 


Araştırmalar gösteriyor ki emzirmek,kadından kadına, toplumdan topluma farklı anlamlar taşıyor..

1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanan Emzirme Haftası’na özel araştırma sonuçlarını açıklayan Lansinoh, bu araştırmayla günümüz annelerinin emzirme alışkanlarını ve emzirmeye yönelik tutumlarını gözler önüne serdi.


Dünya Genelindeki Annelerin 

Farklı Emzirme Deneyimleri ve Yaklaşımları


Emzirme ürünleri grubunda 30 yıldır emziren annelerin en güvendiği marka Lansinoh tarafından yayınlanan uluslararası “Emzirme Araştırması 2014”ilginç veriler ortaya koyuyor. 

İngiltere, Amerika, Brezilya, Çin, Fransa, Almanya, Macaristan, Meksika ve Türkiye olmak üzere 9 ülkede, 18-40 yaş arasında, bebeği 2 yaşının altında olan 13 bini aşkın anne ve hamilelerin katıldığı araştırma sonuçları, dünya genelindeki farklılıkları ortaya koyarken, bir yandan da emzirmenin evrensel bir deneyim olduğunu gösteriyor.



Anneler, "bebekleri daha sağlıklı olsun diye" emzirmeyi seçiyor

Lansinoh tarafından yapılan araştırmada, annelere neden emzirmeyi seçtikleri sorulduğunda, araştırmaya katılan tüm ülkelerde, annelerin büyük bir çoğunluğu "bebeğimin sağlığı için" yanıtını verdi.

Bebeklerinin sağlığı için emzirmeyi seçen annelerin oranı en yüksek Brezilya'da yüzde 91, en düşük Fransa'da yüzde 76. Türkiye'de ise bebeğimin sağlığı için emziriyorum diyen annelerin oranı yüzde 89.

Araştırma yapılan tüm ülkelerde annelerin çok büyük bir bölümü kendileri emzirmiş olsalar da olmasalar da "emzirmek bir bebeği beslemenin en doğru yoludur" diyor. Türkiye'de bu oran yüzde 96,8.





Annelerin ideal emzirme süreleri ve bu hedefleri gerçekleştirme oranları ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor ancak Türkiye bir istisna!

Lansinoh'un araştırmasına göre; yedi ülkedeki (Brezilya, Çin, Almanya, Macaristan, Meksika, İngiltere ve ABD) annelerin büyük oranı ideal emzirme süresinin 6-12 ay olduğunu belirtiyor. Fakat sadece Çin'de anneler bu hedeflerini yüksek oranda gerçekleştirebiliyor. 

Fransa'da ise hem hedeflenen emzirme süresi oldukça kısa 3-6 ay, hem de bu hedefi gerçekleştirebilen annelerin oranı sadece yüzde 31.

Türkiye ise bu konuda bir istisna. Annelerin yüzde 53'nün hedeflediği emzirme süresi 12-24 ay ve yüzde 43 oranında bu hedef gerçekleşiyor. (Dünya Sağlık Örgütü ilk altı ay sadece anne sütü, sonrasında da ek gıdalarla birlikte 2 yaşına kadar anne sütü verilmesini öneriyor.)


Tüm dünyada annelerin ortak sorunu "gece emzirmek için uyanmak" 

Araştırmaya katılan dokuz ülkede de; "gece emzirmek için uyanmak", emzirme zorlukları konusunda verilen en yaygın üç cevap arasında yer alıyor. Türkiye'de emziren annelerin yüzde 37,7’si bunun kendileri için en büyük zorluk olduğu görüşünde. Türkiye'deki emzirme zorluğu konusundaki en yaygın cevaplar ve oranlar ise şu şekilde: Toplum içinde emzirmek zorunda kalmak (yüzde 30,5) , emzirmeye bağlı yaşanan ağrılar (yüzde 30,2).


Alman anneler hariç tüm yeni annelerin kabul ettiği gerçek: Suçluluk duygusu

Lansinoh’un emzirme araştırmasında, annelere "bebeğinizi emziremeseydiniz kendinizi suçlu hisseder miydiniz?" sorusuna 9 ülkenin 8'inden çok yüksek oranda "evet" cevabı geldi. Sadece Almanya'daki anneler yüzde 61 oranıyla "hayır" dedi. Türkiye'de ise "Emziremeseydim kendimi suçlu hissederdim" diyen annelerin oranı yüzde 91.


Toplum içinde emzirmek  en çok Türkiye’de "yanlış" bulunuyor

Araştırmaya göre; Çin ve Fransa, toplum içinde emzirmeyi en yüksek oranda "utandırıcı" bulan ülkeler. Diğer yandan; İngiltere, ABD ve Brezilya'daki annelerin büyük çoğunluğu toplum içinde emzirmenin "tamamen doğal" olduğunu düşünüyor.

Toplum içinde emzirmenin en yüksek oranda "yanlış" olduğunu belirten ülke ise Türkiye (yüzde 20).

Türkiye’de toplum içinde emzirmeyi "utandırıcı" bulanların oranı yüzde 17; "yanlış" bulanların oranı ise yüzde 20 olarak karşımıza çıkıyor. Toplum içinde emzirmeyi "tamamen doğal" bulanların oranı yüzde 38 iken, Türk annelerinin yüzde 25’i toplum içinde emzirmeyi "kaçınılmaz" buluyor.




Çalışmak Emzirmeyi Erken Dönemde Sonlandırmak Anlamına Gelmiyor

Emzirme ürünleri gurubunda 30 yıldır emziren annelerin en güvendiği marka Lansinoh tarafından, “Lansinoh Emzirme Araştırması 2014”gerçekleştirildi. 

Türkiye’de doğum izni, öncesi ve sonrası olmak üzere toplam 16 hafta. Bu da annelerin bebeği henüz 2 aylıkken işe geri dönmek zorunda olması demek. Buna karşılık Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü bebeklerin ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmesini öneriyor.


Artık Türkiye'de çalışmak emzirmeyi erken dönemde sonlandırmak anlamına gelmiyor.

Lansinoh'un yaptığı araştırmada annelere "sizce ideal emzirme süresi nedir?" sorusu yöneltildi. Türk anneleri yüzde 53 oranında 12-24 ay emzirmeyi hedefliyor. Çalışan annelerin ise yüzde 47'sinin bu süreyi hedeflediği ortaya çıktı. Buna karşılık 12-24 ay arası emzirmeyi başarabilmiş annlerin oranı yüzde 42,6, çalışan annelerin özelinde ise bu oran yüzde 43. 



Çalışan ve emziren annelerin yarısı günlük bir buçuk saatlik süt iznini rahatça kullanamıyor ya da kullanamayacağını düşünüyor.

Yapılan araştırmada çalışan annelere "Doğum izninizden sonra işe başladığınızda, günlük 1,5 saatlik süt izninizi bebeğiniz bir yaşına gelene kadar rahatça kullanabildiniz mi ya da kullanabileceğinizi düşünüyor musunuz?" sorusuna "evet" diyen annelerin oranı sadece %49. 

Buna karşılık yöneticimin emzirmeye karşı tutumundan dolayı süt iznimi kullanamıyorum diyen annelerin oranı yüzde 21. Servisle ulaşım sağladığım için süt iznimi kullanamıyorum diyen annelerin oranı 20. İşimin yoğunluğundan dolayı emzirme iznimi kullanamıyorum diyen annelerin oranı ise yüzde 10.


İş yerlerinde anne sütü sağma koşulları

Lansinoh'un sunduğu araştırmada "İşyerinizde anne sütünün sağılması ve uygun koşullarda saklanması için uygun ortam sağlanıyor mu?" sorusuna çalışan annelerin %73'ü "evet" cevabını verdi. Bunun yanında çalışan annelerin yüzde 85'i bir göğüs pompası kullanıyor ya da kullanmayı planlıyor.


"Türkiye'de çalışan anneler uzun çalışma saatleri, yöneticilerin yaklaşımları, trafik gibi birçok zorlukla karşılaşıyor. Buna rağmen bebeklerinin sağlığı söz konusu olduğunda tüm zorlukları aşarak bebeklerini uzun süre emzirmeyi başaran çalışan anne sayısı artık oldukça yüksek. Anne sütünün devamını sağlayan göğüs pompaları ve süt saklama poşetleri gibi ürünlerin yardımı ve işverenin, yöneticinin emzirme konusundaki tutumu, çalışan annelerin emzirme süresini belirleyici en önemli iki unsur olarak karşımıza çıkıyor." - Lansinoh Türkiye Tüketici Kanalı Pazarlama Müdürü



Araştırmaya katılan ülkedeki annelerin ve anne adaylarının büyük çoğunluğu göğüs pompası kullanıyor ya da kullanmayı düşünüyor

Lansinoh'un emzirme araştırmasına göre;  Türkiye'de bu oran yüzde 72,6. Göğüs pompası kullanan ya da kullanmayı düşünen annelerin oranı yüzde 85 ile Çin'de en yüksek, yüzde 65 ile Fransa'da ise en düşük.


"Lansinoh’un gerçekleştirdiği bu araştırma dünya genelinde emzirmeyle ilgili farklılıkları gözler önüne sererken, bir yandan da emzirmenin evrensel ve benzer bir deneyim olduğunu gösteriyor. Tüm ülkelerde annelerin daha uzun süre emzirmeleri için birçok kamu politikası yürütülüyor. Bu araştırma ise hayatlarının tam da emzirme döneminde olan annelerin gözünden, emzirmeye bakışı ve emzirme yaklaşımlarını ortaya koyuyor." -Lansinoh Türkiye Tüketici Kanalı Pazarlama Müdürü Derya İşçioğlu 



Lansinoh’un her yıl emzirme haftasında dünya genelinde anneler ile yaptığı araştırmadan bu yıl yine hem dünyadan hem ülkemizden ilginç veriler çıktı...


Annelik yaklaşımı açısından Türk annelerin yüzde 48'inin kendisine en yakın hissettiği ve en güvendiği anne Gülben Ergen olurken, araştırmaya katılan tüm ülkelerin toplamında Amerika, İngiltere, Almanya, Türkiye, Fransa, Çin, Meksika, Macaristan ve Brezilya ise dünyaca ünlü Hollywood yıldızı Angelina Jolie ilk sırada yer alıyor.


Türkiye genelinde 18-40 yaş arasında, bebeği 2 yaşının altında olan anneler ile anne adaylarının katıldığı araştırma yeni anneler için Gülben Ergen kendilerine en yakın hissettikleri ünlü isim.


Yaptığı başarılı işler nedeniyle gerek magazin gerekse iş dünyasında adı övgüyle anılan Gülben Ergen’in annelerden bu güveni almasının nedeni muhakkak hem kendi çocuklarına hem de ülkemizin tüm çocuklarına gösterdiği ilgi. 


Bakın Lansinoh Emzirme Araştırması 2014 sonuçlarına göre ülkemiz ne durumda? 


Ve neden Gülben Ergen gibi ünlü annelerin bu konuyu gündeme getirmesine ihtiyaç var...


 Ünlülere büyük görev düşüyor!


Annelere "Daha fazla ünlü anne bebeğini toplum içerisinde emzirirse, kendinizi toplum içinde emzirme konusunda daha rahat ve güzende hisseder misiniz?" sorusu sorulduğunda, anneler yüzde 54 oranında evet dedi. Çünkü ünlülerin toplum içinde emzirerek bu konuya olan baskıyı azaltmada etkin olacaklarına inanıyorlar.



Lansinoh hakkında:

Emzirme ürünleri grubunda dünya lideri olan Lansinoh, bebeklerin daha uzun süre anne sütü ile beslenmesi için çalışıyor. Bundan tam 30 yıl önce Amerika'da emziren bir annenin hiç bir yerde bulamadığı saf lanolin içerikli meme ucu kremini yaratması ile başlayan Lansinoh firması, bugün 60'a yakın ülkede faaliyet göstermektedir.

Annelerin bebeklerini daha uzun süre emzirebilmeleri için, birçok ürün geliştiren markanın ürün portföyünde; dünyanın en saf ve en güvenli meme ucu kremi HPA® Lanolin, göğüs pompaları, göğüs pedleri, süt saklama poşet ve şişeleri, göğüs ucu çıkarıcı, sıcak soğuk göğüs terapi pedleri ve temizleme mendili gibi ürünler bulunmaktadır.




23 Eylül 2014 Salı

Katkısız sevgi..

Her hali başka güzel.... 

Bazen tavsiyede bulunmak, bazen akıl danışmak,sığınmak, paylaşmak,çoğalmak ve hep katkısız sevgiyle yaşamak...

İşte bu kavramların hepsi tek bir çatı altında toplanıyor ; aile olmak..

Başta da dedim ya; aile olmanın, her hali başka güzel, dost olursun, kardeş olursun, yeri gelir kanat gerer anne- baba olursun...

Katkısız yaşarsın "bir" olmayı, birlikte olmayı  aile çatısı altında...

Ne yazık ki, artık pek çok kavram destek istiyor arkasına...dostluk, arkadaşlık çoğu zaman karşındakinin AİLESİNDE ne gördüğüyle alakalı olarak ya çok güçlü oluyor ya da en ufak sarsıntıda yıkılıyor..

Ve işte nihayet her şey sana yani aynadaki yansıman olan ailene bağlanıyor..birbirine destek olan,elleri sımsıkı kenetlenmiş, birbirinden güç alan insanlar aileyi var ediyorlar..


Katkısız sevgi,benim için her anlamda ailedir,ister anne ol,ister abla, ister evlat..

Elimizi tutan,sırtımızı dayatabileceğimiz,gözümüz arkada kalmadan herşeyimizi emanet edeceğimiz ve katkısız sevebileceğimiz , ailelerimizin hep hayatımızda var olması dileğiyle...


10 Eylül 2014 Çarşamba

0-6 yaş okul öncesi eğitimin önemi..



Ve o büyük gün geldi çattı, ada anaokulu ile tanıştı:) 

Evet geçen sene kısa süreli anaokulu deneyimimizden sonra, bu sene umarım daha uzun vadeli ve istikrarlı bir yıl olacak bizim için.. 

Ada , geçen sene ciddi rahatsızlıklardan dolayı okula devam edemedi ama aklında, bazen anılarında hep okul ve okullu olmak vardı..

Bu sene başladık çok şükür... Bir kaç okul ile görüşmemizden sonra ada'nın daha oyun- eğitim karışık, büyük bahçeli, dostlardan referanslı bir okula gitmesine karar verdik ve işte okulumuzla böylece tanıştık..

Biz karar verdik, diyorum ama aslında ada karar verdi, okulu 2 kere gezmeye, incelemeye  gittik ve her defasında ada, orada kalmak istedi.. 


Ve büyük gün...  Pazartesi, oryantasyon dönemi ile başladık okula, bu okulun oryantasyon  dönemi pek alışılageldik biçimde değil - en azından benim çevremden duyduğum bu değildi- önce ada ve öğretmeni arasında bağ kurulması için Ada hergün 1 saat sadece öğretmeni ile vakit geçiriyor..

Birlikte oyun oynuyorlar, resim yapıyorlar ve bu bir hafta zarfında ,öğretmeni ile geçirdiği süre her gün 1 saat daha artıyor..

Ada'nın yeni hayatını, yani anaokulunu, daha sonra anlatacağım ama anaokulunun daha doğrusu 0-6 yaş okul öncesi eğitimi ile ilgili H.M Kliniği ' nden Uzm. Pedagog Nevin Ekşi'nin  verdiği bilgileri buradan da paylaşmak istedim..

http://katkisizsevgi.com/okul-oncesi-egitim-hakkinda-temel-bilgiler/ Ayrıca sizde www.katkısızsevgi.com  'dan "Çocuğum ve Ben" kategorisinden Okul Öncesi ile ilgili çok faydalı bilgilere uşalabilirsiniz.


Okul öncesi eğitimin faydaları saymakla bitmez gerçekten , özellikle çocuklarımın özgüvenli ve başkaları ile sağlıklı iletişim kurabilen, bireysel sosyal hayatları olan çocuklar olarak yetişmeleri, anaokulunda oyun ve motor gelişimini yeterince sağlamaları ,  böylece ileriki eğitim hayatlarına kolay adapte olmaları açısından iyi bir seçim yaptığımıza inanıyorum:)


Sonuna kadar mutlu devam etmesi dileğiyle....

5 Eylül 2014 Cuma

Deneyimli Anneler..




Malum iki bebekli evde bebek bezi,alt     değiştirme hiç bitmez ve asla bitmemesi, umutulmaması gerekenler listesinde ilk sıradadır..

Haliyle "Can Bebe" bebek bezi,alt değiştirme örtüsüyle zaten hayatımın ve çantamın olmazsa olmazlarından iken, sosyal medyayı yakından takip eden bir anne olarak "Deneyimli Anneler" aplikasyonunu  telefonuma indirmemle farklı bir anlam kazandı benim için..

Neler mi yapıyorum Deneyimli Anneler uygulamasıyla ? Herşey!


        
   

Aras'ın ve Ada'nın fotoğraflarını paylaşıp diğer annelerin beğenilerine göre puan topyalabilirim ve böylece "bebekbezim.com" dan alışveriş yapabilirim...


Aras'ın alt değiştirme saatlerini, Ada ve aras'ın "Gelişim Takibi" modülü ile yapabiliyorum..

     
                           
                         
      


Ayrıca Deneyimli Anneler ' e sorular sorup cevabını alabiliyorum, bunun yanında bende bildiğim kadarıyla sorulan sorulara cevap verebiliyorum...


Aplikasyonu  "Deneyimli Anneler" olarak aratıp,telefon,bilgisayar veya ipad'e indirerek kolaylıkla kullanmaya başlayabilirsiniz.. Kullanımı çok kolay ve pratik,asla karışık değil..

Neticede anneler için hep kullanımı çok keyifli ve kolay bu sosyal platformda bulunmaktan keyif aldım ve hepinize tavsiye ediyorum..


Aşağıdaki linkten rahatlıkla bu uygulamayı indirebilirsiniz..

http://goo.gl/2KlxBj

Sevgiler...

12 Ağustos 2014 Salı

2 çocukla 3. Tatil:)



Daha önce " ben ettim siz etmeyin" postunda ada 22 aylık aras ise 4 aylıkken karayolu ile fethiye tatilimizi anlatmış ve "aman ha bu kadar küçük iki çocukla en azından yanınızda bir kişi (anne,yardımcı vs.) daha olmadan tatile çıkmayın" demiştim.Hala aynı şeyi savunuyorum.

Geçen sene ada 2.5 yaşını 2 ay geçmiş aras ise 14 aylıkken yaptığımız yardımcısız tatil,nispeten  daha kolaydı tabii.. Aras yürüyordu,ada daha söz dinleyen bir çocuk haline gelmişti.

                  



Zaten başta,yorgunluğu ve tatil yapamayacağını kabul ederek yola çıkınca bunlar bile insanı mutlu etmeye yetiyor.

Yemek sonrası uyuyan çocuklar ve yemek yiyebilen anne olmak bile " bu çocuklar büyüdü" dedirtiyordu insana:) ( ilk tatil nasıl travmatik ise benim için artık)

Gelelim bu seneye;çocuklarla yardımcısız 3. Tatil..

Bir kere kara yolculuğu çok daha kolay bir hal aldı,artık iki oto koltuğunun arasında pestilim çıkmış şekilde oturmuyorum. Sağolsun çocuklar ön koltukta ikamet etmeme izin veriyorlar.

Yolculukta,mola süremiz değilmez şekilde min. 2 saat olsa da mola sayımızı azaltarak süreyi kısaltabildik.

Daha öncede bahsettiğim,3 kere gittiğimiz  ve müdavimi olduğumuz Ilıca Otel de çocukla tatil oldukça kolay çünkü her yer çocuk her yer ana:)

Amma velakin büyüyen aras,hiç durmadan koşuyor!! Eskiden yemek sonrası uyku diyen çocuğum şimdi yemeği daha bitmeden,arkasına bile bakmadan kaçıyor..

Aras'ın genel yapısı bu zaten,ama tatilde işleri bir hayli zorlaştıran bir durum olduğu yerde durmak istememesi..

               


Geçen sene aras daha küçükken,en azından yemek yiyebiliyordum:))

Ada'da kardeşine eşlik edince genelde bizim masada yemekler ve bebek arabaları kalıyor biz koşuyoruz:)

Neyse ki mini clup sayesinde işler biraz kolaylaşıyor..

Büyümelerinin tatildeki en güzel yanı bence, birlikte havuzda,denizde,kumda birlikte oynamaları ve kimseye ihtiyaç duymadan kendi oyunlarını kurmaları...

Geçen sene kum yemeye çalışan aras ve "aras çok küçük" diye onunla oynamak istemeyen ada'yı düşünürsek,bu sene tatil bu anlamda çok keyifliydi çünkü cidden birlikte oyun oynadılar,kavga etmeden,itişip kakışmadan birlikte kumdan kale yapmaları,benim için büyük mutluluk:)


Pekiyi,bütün  gün koşturan,deniz,havuz ve güneşin yormuş olması gereken çocuklar nasıl bu kadar enerjik olabiliyor vallahi şaşıyorum:) 

Büyük  aile ile yapacağımız tatilde en azından denize daha rahat girebileceğimi ve daha çok uyuyabileceğimi umuyorum..

Yine yazarım.. Habersiz bırakmam..

9 Ağustos 2014 Cumartesi

Üst üste gelir sıkıntılar



Üst üste gelir şanssızlıklar,rengini açtırayım derken saçın yanar,telefonda konuşma uzayınca ocaktaki çorba taşar,yaz günü çocuğunu ateş basar,yeni aldığın pantalon basenden kasar,suçlusu hep o mangallar😂😂😂 

Biliyorum çok sıkıntılısın bu aralar,istediğin olmadı,hayaller zaten hep yalandı,hayat vasat denilecek kadar sıradandı ve seni asıl yıkan bunu,net olarak  idrak ettiğin an'dı..

Beklediğin iş olmadı,tatile gittin sayfiye yerini sel bastı,onca para verip aldığın krem cildinde alerji yaptı ve süpriz,o dost diye dayandığın dağlara karlar yağdı..


Şimdi birşey deneyelim haydi gel birlikte,arka arkaya gelen tüm aksilikleri gözünü seveyim beni kırma,listele..

Yazdıysan oku bakalım yüksek sesle,şimdi bir iç sesini dinle,hangisi çaresiz sence? Ölümden başka herşeye çare var,çoktur alternatif yollar..

Benim dillendiremediğim,senin şu an sıkıntılardan göremediğin öyle acılar var ki şu hayatta,işte asıl onları düşündükçe fonda çalsın batsın bu dünya..

Neyse şimdi dönersek tekrar sana,yapma gülüm yapma,bunlar dert değil inan bana..

Bu aksilikler üst üste dolunaydan mı başına geldi retrodan mı bilmem ama esas olan hepsini sen çağırdın hayatını tam ortasına..

Direnseydin ilk sıkıntıda hemen yatmasaydın çamura,zor mu geldi,hepimiz el bebek büyüdük bebeğim uzatma boşuna...

Şimdi biraz dinlen,nefes al,rahatla,geçecek diye telkin et dimağına,kovala tüm sıkıntıları hayatından az kaldı çıkacaksın  en yukarıya...

Bakış açını değiştireceksin ilk önce,boşuna mı anlattım iste-çalış-sabret-kazan diye.Ne istersen o gelecek hayatıba dedim,dedim de senin melankoliye bağlayıp,tam bir drama kraliçesi gibi davranacağını bilemedim.. Ne kadar iyi düşünürsen o kadar iyi,birde bunu dene,ne kaybedersin hemşire?😂

Hayal et,zarar gelmez bundan,iyi hissettirir hatta çıkarır seni bunalımdan,nefes alabiliyorsan her gününe şükret,unutma bu sıkıntıların hepsi tek tek geçecek,sado demişti dersin,kaderin sana bir gün mutlaka bayram ettirecek:)

Neticede,amacın sefa sürmek mi,bağcıyı dövmek mi?ona karar verelim önce...yani dayak yiyip kaderden,ağlayacak mısın tasadan dertten yoksa gülecek misin dimdik duruo ufak aksiliklere eğilmeden?

7 Ağustos 2014 Perşembe

Sabret vol.2

Ne oldu dostum?
Dünden bugüne sabrettin,değişen bir şey olmayınca kahrettin,üstüne birde içten içe bana mı sitem ettin?

Etme sen,beni dinle bayram şekerim;vakt-i zamanında ben birşeyi çok istedim,ne? diye sorma,hemen "balkon teyzesine" bağlama,o da benim özelim😂😂 

Neyse ,çalıştım didindim,yukarda Allah var çok dua ettim,olmayınca bir dönem bunalımcan gibi gezdim,isyan etmeye tövbe ama çok düşündüm,acaba ben mi beceriksizdim?

Yinede bünye rahatsız,evrenden isteme ve didinme  konusunda  son derece arsız,çalışmaya devam ettim,bak inanmassın çok kez tökezledim,ama şu satırları yazarken kendim bile şaşırıyorum,İSTEMEKTEN ASLA VAZGEÇMEDİM!

Gel zaman git zaman,arada aklıma takılıyor,yahu sado neden bu iş olmuyor?fakat hayat işte insan yeni heyecanlara yeni kaygılara ve hatta zamanın akışına yenik düşüyor..

Adı "sabretmek" iken bünyeye melodram yaşatan vicdansız,unutulup hafifleyince sızısı ,birden verir ödülünü ,şaşırtır faniyi tamda derken artık imkansız..

Ben başka koşturmacalara dalmışken ve üzerimdeki "bekleme yapma geç!" Psikolojisini hafifletmişken,birde baktım paket yapıp göndermiş ya istediğimi bana evren.... 

Demem o ki,beklerken tatava yapma ,az sakin ol birlikte ulaşacağız vuslata,istediğin sana gelecek sen sadece inan buna....

5 Ağustos 2014 Salı

Sabret..

İstedin,çalıştın,sabretmeye gelince çuvalladın...

Bak şimdi bir test yapalım,içimizden 100 e kadar aynı ritimde sayalım..hazır mısın?

Ne oldu biliyor musun?20 den sonra ben dayanamadın hızlandım..haydi sado,çabuk say,ocakta çocukların yemeği var! Dedim ve kaybettim...

Demem o ki,bir işe başlarken sabretmeyi bilmezsen,benim gibi yan yatar çamura batar,20 den sonra öyle bir saymaya başlarsın ki mevsim meyvem o iş sarpa sarar... 

Sabretmek cidden bir meziyet,zaten bünyesinde bu meziyeti barındıran köşesine çekilsin bir zahmet,ben hedefim "benim gibi olanları" "sabretmeye!" azmettirmek!

Şimdi sevgili okur,mevsim bahar olunca,isteyip çalışınca her şey öyle kolay olmuyor taban yere tez vurunca..sabretmek zor kabul ediyorum hele ki çok çalışmışsan o hayalin uğruna,ama dur bi sakin ol bir dakika...

Çalıştın ,olmadı sandın,"yok bende o ışık" diye ağladın,köşe minderi miyim diye sızlandın,kime yoğurtlu şakşukam senin bu isyanın?

yazılarımı okudun,gazı aldın fakat ilk sinyalizasyon hatasında kırmızıya mı takıldın?

Hedefim eğitim sistemindeki tabuları yıkmaksa,ezberci mantığı  yok edip,sen başarana kadar "haydi kalk" ı kafana kakmaksa,ben bu işi yaparım arkadaş benim adım sadoysa😂 

Sabreceksin,eğer sen çok istediysen,uğruna emek verdiysen,emin ol alacaksın mahsulünü,terini toprağa ektiysen,rahat olsun gönlün varacaksın hedefe sabretmeyide becerebilirsen..

Aç  kitap oku,bastırmak için yüreğindeki kaygıyı, yat uyu ve hatta koy demliği ocağa, daha neler yapabilirsin yor kafanı ilme,ama hedef aynı kilitlen annem başarıya...

Şimdi bu söylediklerim bir kulağından girip çıkmasın öbüründen,dinle sen sadoyu,feyzde mi alamadın 1000 yıllık deyişlerden,ektiğini biçeceksin elbet zarar gelmez  biraz beklemekten,sen yeter ki iste gönülden,yaradan geri çevirmez etmez hiç bir kulunu verdiği emeğinden..

30 Temmuz 2014 Çarşamba

El-Ayak-Ağız Hastalığı..




Bütün bir kış hastlalıklardan çocuklar,ben ve tanıdığım tüm anneler o kadar yorulduk ve bıktık ki hepimiz bir özlemle yazın gelmesini bekledik ama sanırım değişen ekolojik dengeler sayesinde yaz,kış artık farketmez hale geldi maalesef..

Çocuklar yine hasta yine her 15 günde  bir doktordayız.. Ancak bu sefer  çevremde,yakın dostlarımda çok sık duyduğum başka bir hastalığı yazmak istiyorum.. 

El-Ayak-Ağız Hastalığı,yaz ile birlikte çok sık duyduğum bir hastalık haline geldi ,yakın dostlarımın çocukları ,kuzenimin oğlu derken öğrendim ki Ada'nın geçirdiği -Öpücük Hastalığı- gibi bu hastalıkta ilaçsız,uzun ve yıpratıcı bir dönemle bitiyor.




Bu hastalık en çok,El-Ayak-Ağız hastalığını taşıyan birinden veya  enfekte havuz suyunun yutulmasıyla  bulaşıyor..

Belirtileri; dirençli ateş,el-ayakta kırmızı lekeler,üstü su toplamış  büyük sivilceler,ağızda aft..

Genelde 10 yaş altı çocuklarda rastlanıyor ve yaklaşık 1 hafta ile 10 gün arasında sürüyor.bu süre zarfında  çocuk boğazdaki yaralar yüzünden hiç birşey yiyemiyor.. 

Doktorlar, hastalık süresince çocuklara yumuşak,tanesiz yiyecekler tükettirilmesini tavsiye ediyor..

Hastalık,bulaşıcı olduğu için başka çocuklardan uzak tutmak gerekiyor..

Hastalık  süresince hijen konusunda özel bir hassasiyet gerekiyor,ellerinizi yıkamadan çocuğunuza dokunmamak gibi..

Hastalık, 1 hafta ile10 gün içinde kendiliğinden yok oluyor,yaralar için doktorların tavsiyesi kaşıntıyı önleyici losyonlar dışında hastalığın geçmesini beklemekten başka çare yok ne yazık ki...

Uzun lafın kısası hastalıklar artık  yaz- kış dinlemiyor,öksürük,burun akması,artık hepimizin alıştığı şeyler oldu ama bulaşıcı hastalıklardan tüm çocuklar uzak olsun dilerim..

25 Temmuz 2014 Cuma

İste-çalış-sabret-kazan...



Neyi çok istedin de olmadı  dedim? Düşündün mü neydi hedefin,ulaşmak için var mıydı emeğin?

Bak şimdi bir örnek vereyim; ingiltere kraliçesi olmaktı küçükken hayalim😂😂😂 şartlar el vermedi olmadı!kara bahtım kör talihim😂😂 

Şimdi "gel gülüm" deseler ben reddederim😂😂malum çocuklardan sebep burası artık ikametim😂😂

Şudur vurgulamak  istediğim,çok iste ama uçmasın hedefin,hayalin sonu yok,uzaya da gideceğim mesela ben bebeğim😂😂

Hedeflerini doğru seçersen hayatta,daha kolay olur ulaşman vuslata..

Amacın her ne ise ,"isteyerek" yaklaştın bir adım hedefine,çalışmaya geldi sıra allahın emriyle..

Önce bir plan çiz kendine,inanacaksın olacağına herşeyden önce..şimdi başla çalışmaya programın dahilinde..

Sor,soruştur,bilmemek değil öğrenmemek,sual etmeden bilmişlik etmek yoluna yokuştur..

Akıl akıldan üstündür ne de olsa,sora sora bağdat bulunur egonda çeşitli şişmeler yoksa,hiç ayıp değil sor,öğren,devam et çalışmaya...

Baktın başladın ama çıktı engeller önününe,dön ilk yazıyı oku,düşeceksin ama vazgeçmeyeceksin diye koymadım mı önüne...

Çalışacaksın,yeri gelecek beynin,yeri gelecek ayakların ama vazgeçme dostum "o" ne ise tünelin sonunda ışık var,sen oraya varacaksın...

Şunu sakın unutma ,herkesin hedefi,hayali başkadır ancak hedef ne olursa olsun ulaşmanın tek yolu vardır ve bana göre zaten hayalin,çalışarak ulaşınca tadına doyulmazdır..

Hayalin her ne ise,uğraşmadan,çalışmadan sana gelmesini bekleme tabii hala tek umudun piyango biletin değilse..

Kimse kapını çalıp,istediğini altın tepside sunmayacak sana,zaten o işte bir pislik var böyle birşey olursa.. 

Diyeceğim o ki hedefi belirledin,yürekten diledin,çalışmaya gelince kalkmadı mı yerinden kaba etin? O zaman bizimle değilsin bebeğim😂😂

Diğer yazımda seni açmayacak yol yakınken keçileri seçelim,ben sana hayatta esenlikler dilerim...bir parça ara gazı vermek "gerçekten istemeyi sevene,bilene" hedefim...

Şimdilik hoşçakalın,diğer yazıda görüşelim..

23 Temmuz 2014 Çarşamba

İftar sofram yetişti,yüzüm güldü:)



Geçen gün,ailece yapacağımız iftar yemeği için,bana düşen  görev alışverişin bir kısmını yapıp eve getirmekti ama ben işin kolayına kaçınca haliyle son dakikada internet üzerinden alışveriş yapmak durumunda kaldım çünkü zamanım azdı ve sipariş verirken açıkçası yetişeceğini de hiç sanmıyordum.


Banvitburada.com dan verdiğim sipariş tam 1.5 saat sonra buzlu çanta içinde kapımdaydı.bu kadar hızlı olabilecğeini hiç tahmin etmezken birde üstüne getiriliş şekli açıkçası oldukça hoşuma gitti.


 

Sonuçta iftar sofrası in annemin bana verdiği listede eksik olanları banvitburada.cım sayesinde tamamlayıp,iftar masasına eksiksiz oturmayı başardım:)



Ve kendime o gün için yazdığım not; ya kendi işini kendin yap ki tam olsun ya da  internetten  alışveriş işini geliştir ki kafan rahat olsun:)



Bu sırada,Banvit Dana Ciğer ve Nugget tavsiyemdir :)

22 Temmuz 2014 Salı

Neyi çok istedin de olmadı?



Bir şeyi çok istemekle başlıyor aslında şu kalpteki garip çarpıntı,en heyecanlısı da o soru hep "olacak mı olmayacak mı?"

İinden bir ses avaz avaz bağırıyor,"hadi gel" diye istediğini çağırıyor,sen kimi zaman düşsen de o karanlık kör karamsarlık kuyularına yok işte Umut kardeş el veriyor çıkarıyor yine seni yukarıya...


Ya bir adamı seviyorsun deli gibi,diyorsun ki giderim uğruna yok bunun ötesi,ya bir hayalin var şimdilik kaf dağının arkasında kendisi.. 

İsteyerek başlatıyoruz herşeyi,"o" ise amacın göze alacaksın yenilmeyi,yeri öpmeyi ve hatta -abarttın deme-sürünmeyi...

Göze almadan olmaz çünkü bunlar hayatın gerçekleri..

İstediğine ulaşmak için çalışacaksın,emek vereceksin,adam odunsa torna tesfiye kursuna gideceksin😂😂 yani demem o ki seviyorsan emek vereceksin.. 

Amacın ulaşmaksa o paraya,arabaya,arsaya girmeden kimsenin ayağının altına,uğraş arkadaş,çalış! Boşuna mı verdi o aklı rabbim sana..

Umudun olacak hep,isterken birşeyi yüreğin,unutma umudun en büyük desteğin,yol arkadaşın,yarenin.

İste-çalış-sabret-kazan ,işte budur insanı başarılı  yapan ve de bu formüldür  emek verdiğine  ulaşınca yorgunluğunu unutturan..

Devamı diyorsan bekle,anlatacağım ama herşey vaktiyle...


21 Temmuz 2014 Pazartesi

Hasetine sağlık bebeğim:)

Şimdi sen diyorsun ki, ben hep çok iyi niyetliydim...

Aslında kimse kötü niyetle,fesat,haset doğmadı ki bebeğim...

Buna biz hayatın döngüsünde fosilleşme teorisi diyelim😂😂

Yani şunu anlatmak niyetim;

Sende iyisin,meleksin ama geçmişini bilyor musun karşındakinin?

Belki çok ezdiler yada hep yerdiler bilemezsin belki gazozuna ilaç kattı kötü niyetliler😂😂

Aslında hepimiz aynı geldi dünyaya,anadan üryan ,savunmasız bu iyi mi kötü hala adını koyamadığım hayata,sonra mı ne oldu?yollarımız ayrıldı...

Kimimiz iyi ellerde,el bebek gül bebek pamuklara sarıldık,kimimiz daha okul çağında acılarla tanıştık kimimiz ise herşeyden habersiz dünya bana güzel havasında takıldık...

Sonuçta kiminin kalbi zamanla karardı,beyni fesatlığa çalıştı,ruhunu haset pirelere sardı çünkü sende olan onda hiç olmadı!!!


Bahsettiğim ne para,ne pul.. Parayla Saadet olmuyor sayın okur😂😂

Bahsettiğim başka değerler,kaşıntısı olur bu tiplerin iyi bir eğitimin varsa eğer, ya da en ufak iyi yanın batar bunlara,"ben neden ocak ayında doğmadım,bende o burçtan olmalıydım" diye ağlayabilir mesela...

Ama işte bunlar hep zamanla gelişir,böylesi insan müsveddesini Freud görse bilinçaltı hakkında fikri değişir😂😂

Kolay yetişmiyor bu tip az gelişmiş beyni sarsıntılılar  ,bodrumu türkiye sınırı sanıp ötesine gidince kıskananlar,evlenemedim diye psikolog seanslarına başlayanlar,senin hiç değer vermediğin bir an,gün için ağlayanlar...

Zamanla oluyor bu işler,çok şam şeytanı müsveddesi gördü bu gözler ve gerek kalmadan çıkarmaya ipliği pazara,hepsi koydu kişiliğinin en bayat,küflenmiş tarafını ortaya...

Bu yüzden sen çok uğraşma anlayınca niyeti,uzak dur yaklaşma,ilahi adalet diye birşey var şu dünyada...

Bırak zaman görsün onun hesabını,ayağına dolaştırsın o kurnazın kurduğu tuzaklarını...







20 Temmuz 2014 Pazar

Ilıca Otel - Çocuklu Aileler İçin Tatil


Ilıca Otel Çeşme  3. Kez gittiğim ve memnun kaldığım bir otel.. daha önce  ada'ya hamileyken ve ada 11 aylıkken gitmiştim ve araya kısa bir aras molası aldıktan sonra:)  bu sene yine rotayı çeşmeye çevirebildik:)


Ilıca Otel'i tercih etme sebebim;

- Ailelerin büyük kısmı çocuklu bu yüzden kimse sizden rahatsız olmuyor:)) 

her yerde  çocuğuna yemek yedirmeye çalışan yada pusetinde uyutmaya çalışan anne- babalara rastlamanız mümkün.

- Otelin mini club çalışanları çocuklara karşı ilgili, gayet sıcak ve farklı etkinliklerle çocuklarla gün boyu eğlenceli vakit geçirebiliyorlar. ( benim çocuklarımın yaşı gereği orada bensiz veya babaları olmadan vakit geçirmeleri çok zor ama pek çok  çocuğun ailelerini aramadan mini club ta oyun oynadıklarına şahit  oldum.)

-Otelin bahçe katı odaları çok çocuklu aileler için biçilmiş kaftan. Diğer odalarında gayet geniş olduğunu biliyorum.İstediğiniz an bebek yatağı temin ediyorlar.Otel çalışanları bu konuda profesyonel.

-Otelin yemekleri; aşçılar gözünüzün önünde et- balık pişiriyorlar,her gün çok çeşitli zeytinyağlı büfesi,sıcak yemek büfesi,mantı gibi yöresel yemekler,taze balık ve su ürünleri ve lezzetli tatlı bFesi mevcut.

                            


                         

             
                           




Ayrıca çocuklar için 3-4 çeşitten oluşan haşlama ve yağsız yemeklerden oluşan ufak bir büfe yapmışlar ama benim çocuklarım baştan beri bizim gibi yedikleri için açıkçacı oraya bakmadım bile.

Büfeye bence daha fazla meyve eklenebilir.


- Otelin bünyesinde olan Aqua Toy City çocuklar için cennet gibi. Ada ve Aras bayıldılar ve çıkmak istemediler. Derinliği 40 cm. Olduğundan 1 yaşında bile annesinin elinden tutmuş su ile keyifle oynayan bir sürü bebek gördüm.




Aqua Toy City'nin arka tarafında ise yetişkinler için eğlenceli havuz etkinlikleri mevcut. Gerçi bizim böyle bir şansımız olmadı çocuklardan mutlaka biri uyanık olduğu için ama eğer vaktiniz olursa bol bol kaydıraklardan suya atlayın  derim:)





- Otelin kendine ait kumsalı var ve kum,çocuklar rahatlıkla kumda oynayabildiler.

- Otelin kumsalındaki restoran öğlen yemeklerinde,kumsaldan ayrılmadan çocuklarımıza yemek yedirmemiz açısından büyük kolaylık sağladı.


- Otel Alaçatı'ya araba ile 10 dakikadan fazla sürmediği için akşamları çocuklarla dışarı çıkmamız kolay oldu.

- Otel dışında Çeşme Ayayorgi'de Paparazzi Beach ayrıca çocuklu aileler için gayet rahat.

Ilıca Otel'de bence olumsuz olan 2 nokta vardı;

- Otel restoranın çalışanları çok güleryüzlü ve çalışlan olmalarına rağmen,müşteri sayısına göre yetersiz geldi bana. Bu da ister istemez hizmet kalitesini düşürüyor. 

- Otel'in çocuk havuzu eskiden oldukça büyük ve büyük havuzunun yakınında olöası büyük kolaylıktı ancak bu sene gördüm ki hem çocuk havuzu küçülmüş hemde yetişkin havuzuyla mesafesi açılmış.bence bu konuda mutlaka bir değişikliğe gidilmeli.

Yine de gönül rahatlığıyla diyebilirim ki biz, ailece  Ilıca Otel'i seviyoruz çünkü Ilıca Otel çocuk dostu bir otel ve seneye tatilimizin bir kısmını yine orada geçirmeyi planlıyoruz:)
 
Yazmayı unuttuğum bir detay veya aklınıza takılan bir şey olursa - adavearaslahayat@gmail.com- a mail atabilirsiniz.

Sevgiler ve iyi tatiller:))

17 Temmuz 2014 Perşembe

Bunlar bayılır senin mutsuzluk haberlerine,takıp shakira kemeri beline😂😂😂


Tamam sen anlatmadan ben söyliyeyim;

Çok iyilik yaptın,kötü gününde yanındaydın,iyi gününde elini bırakmadın,sonunda kıymet bilmedi,sen hep içine attın...

Gün geldi onun için uyumadın,gün geldi onunla ağladın sonra mı,o seni 2 dizi arası 1 reklam süresi sattı sen bu sefer kendi haline vahlandın😂😂😂 

Gülüyorum diye sitem etme,bende geçtim bu yollardan hemşire,boş ver herkes değerince,şimdi moda bu,kendin yap hobileri dene😂😂 

Bazen haklısındır  bazen haksız,bu futbol maçı değil ki biter gider penaltısız.. Mesele zaten uzatmalara gitmeden ,daha fazla çirkinleşmeden bitirmek o dostluk adı altındaki çekişmeyi...


Hepimiz yaşadık bunları, "oho anlatsam roman olur"diyorsun değil mi? Ben yazdım okumak istersen vereyim mi😂😂😂


Bu yazıdaki amaç başka ama dinle sadoya,girme yanlış yollara;

Şimdi sayın okur öncelikle şunu iyi dinle,yaz bir yere, 

arkadaşın 1000 yıllık bile olsa senini mutsuzluğundan nemalanırsa ,sen mutsuzken gözlerinin içi parlarsa " bir yallah " çek sen o kişiliği bozuğa...bunlar bayılır senin mutsuzluk haberlerine,takıp shakira kemeri beline,8 çizer oturduğu yerde...

Neden mi? Çok basit... 

Bu tipler,kişiliği ayarsız,çok zavallı çok yalnız...

Kompleks kumkamaları,"onda var bende neden yok ağlamaları",bozuktur bunların fabrikasyon ayarları...

Kendine hiç kızma,hepimiz yaptık bu hataları hayat denen şu garip yolda😂😂 olsun yeniden kalk ayağa,yine sev,dost de ama lütfen yine aynı tufaya düşme...

Dost olunmaz mutsuz insanla,neden biliyor musun? Komplo teorileri sınırsızdır bu tiplerin küflü dimağında...

Pasta yaparsın bayat der,sevdiğin adama "tipsiz!",maaşın çok az,aldığın ayakkabı kalitesiz,diğer arkadaşın samimiyetsiz... Altın darbe geliyor adı batasıca kadın namzetinden; "sen kilo mu aldın görüşmeyeli basenlerden?"

Velhasıl-ı kelam,her sevincine ot tıkar,anladığın an kaç yoksa senin mutluluğun ona çok batar...

Hayat güzel bam telim, değer mi bir kenafir için tüm dostluk kavramını çöpe atmaya,herkese gider yapmaya...

İllaki vardır hala güvenebileceğin hala elinden tutabileceğin...

Ve en önemlisi herkes birgün gider de izi kalmaz,iyi bil değerini AİLENİN.... Yerini hiç birşey  tutamaz bu değerin...













13 Temmuz 2014 Pazar

Gıybetgül sen bir sussana,ben orda mıyım? Git bir baksana..



Bunun anası da böyleydi...yağlı ballı konuşur,ağzında lafı çoğalta çoğlata öyle bir anlatır,mum kesilirsin,dinler dinlerde 3 gün sonra " nooldu bana öyle" dersin:))

Neyse gıybetgülden başlayalım madem öyle,

Şimdi bu ablam adamın aklını alır,hangi evde ne var,kimde dert pişer kimde et pişer,gıybetgül'ün diline düşer..

Köşe minderi gıybetgül adından mütevellit,gıybet sever,gıybet yayar,kimseyi bulamazsa ayna karşısında kendi kendine konuşur hatta kendi gıybetine şaşar.. 

Misal merakını mı cezbetti biri,sor gıybetgül'e döksün sana GBT sini😂😂

Cümleye öyle bir başlar ki ne geliyor anlamazsın,sonrasında top ağlarda sen hala şoktasın😂😂

Yan komşuya paslamak  suretiyle,topu 90 dan ağlara takar,üstüne birde 3-5 katar,derken artık ulaşmışsa hedefine,ağına yeni kurbanlar arar.

Yok eğer ulaşamazsa,senden laf alamazsa,yada  bitiremezse muhabbeti  gaza getirip,"Allah Allah" nidalarıyla,uyku girmez gözüne,inme iner kızcağıza😂😂

Dedikoduyla beslenir gıybetgül kim nerde ne yapmış,yada tam yapacakken top taca çıkmış,kimin malı kaç parsel,kimin arabası 4 çeker,sor söylesin ablam sana,o derece bilgin dersin meydan laourusse ansiklopedya..

Her kadının içinde bu güdü vardır," yoookk asla!" deyip kendini kandırma,bir göz gezdir  yeter whatsapp konuşmalarına😂

Buraya kadar eyvallah,hangimiz sevmiyoruz,kim ne yapmış,ne giymiş,nerden almış,ama herşeyin bir ayarı var,banane sayın hemşirem o resroranda yenen yenek kaça çıkar?

Ayarını bilmek gerek,merak ne zamanki dost sohbetinden döner gıybete,artık orada yer yok,iyi niyete..

Uyma güzel kardeşim sevindirme şu fitneyi,karartır bu gider ağızlı kalbini ,onu da geç,şişirdin boş işlerle tazecik belleği😂😂

tamam ama bu gıybetgül bırakmaz yapışır adamın yakasına,maaşından başlar  konuşmaya,konu döner dolaşır evinin kaç oda olduğuna😂😂 yetmez kocanın işinide sorgular,abartır " sana karşı ilgisiz mi bu aralar?"😂😂😂

Gıybetgül böyle  gelmiş böyle gider fazla sokmamalı eve barka ve  hatta özel hayata...

Madem Rabbim vermiş o aklı sana,tadında bırak hoş sohbetini sonrasında yazık olur harcarsın herkesin iyi niyetini...

Al bak sana sado'dan bir hayat  sırrı daha,boş geçme mevsim meyvem,dahası diyorsan, çayı demle,benden haber bekle😂😂😂





2 Temmuz 2014 Çarşamba

Hakkında hayırlısı bebeğim:)

Şimdi ben sana desem ki istediklerin olacak,ama sen mutlu olamayacaksın hatta hep yarım  kalacaksın!

Yürü git dersin bana,dileğim olsun bak nasıl uçuyorum havalara..

İşin hakikati öyle değil ,ben anlatayım;

 sen ister salla üzerine  eğil,ister de ki,bu işler bana göre değil:)

Bak şimdi ey  insan evladı,yaradan verirken kafa tasınla  nefsin arasına o aklı,demiş ki iyi kullan bunu,

ben sana kader yazdım  ama şu "beyin" sayesinde seçeceksin gideceğin yolu.
tamam elbet nefsine yenik  düşeceksin,zaten doğruyu da bu yolla öğreneceksin,önce iradeni güçlendireceksin ama sakın paraya pula tapma,yanlış yollara girip,sonra bana el açma!!

Kullanmayı bilirsen aklın sana yardımcı,yol gösterici olur,yok kullanmazsan orada öyle dura dura paslanır ziyan olur..

Şimdi örneklendireyim ki yormadan  güzel beynini , anla ne demek istediğimi;

Misal zengin kocaya taktın,illa 5 karat olacak tek taşın,villanın önünde yatın,sırtın yere gelmez varsa saint tropez de yazlığın:)

Tam hedefe kitlendin,adam çirkin gudubet,için ısınmadı ama boşver sen cüzdandan haber et:)
unutma neydi dileğin? Zengin koca hedefin:) aşkmış o da ne? Bana haber verin o tren gelip geçtiğinde:)

Neyse ne,oldu da bitti maşallah,öp babanın elini yavrum keramet nikahta inşallah:)

Adam tamam zengin ama için ısınmadı bir türlü,olsun onunda kolayı var, tak çantayı giy kürkü,niyetin tamam yola devam:)
 fakat işte burada devreye giriyor baştan söylediğim kelam,
istediğin oldu ama mutlu olmadın çünkü cebin dolu altın bakır,fakat kalbin desen  tam takır...

parayla saadet olmuyor be gülüm sen istediğin kadar kendini kandır:))

Bak sana başka bir örnek daha,
şimdi senin tek derdin zayıflamak,bir deri bir kemik olsam,skinny giysem,cat-walk yapsam,diyorsun,sabah akşam yağlı ne bulsan yiyorsun,e oldu be annem?sen kendini kandırıyorsun:)
 fakat dua baki,bizim kız zayıflayacak! En büyük dileği:)
Diyetler,sporlar,arada  gelsin dönerler gitsin midye tavalar  derken,kocan seni terketti,rus  hatunla bavulu topladı gitti,borçlarıda sana devretti,üzüntüden sende kaldın bir kemik bir deri! Ee ne oldu şimdi?

İstediğin gibi zayıfsın,top modelden farksızsın ama boşver bunları kredi ara sen yana yana..

Uzun  lafın kısası,demem o ki,

Sen hayırlısını dile,çalış didin elbette ama olsunda olsun! diye yırtma kendini,
yazıktır annem heba etme boş şeylerle gençliğini:)) 

Al işte sana hayatın sırrı:))



Vermeden almak,almadan vermek Allah'a  mahsus sevgili fani,

Bekleme  hareket et hadi,şöyle bi silkelen kendine gel,

Ne oldu  anlat ablana çözülsün engel.

Sevgilin mi terketti,vah vah yeryüzündeki tek erkek miydi?

 Patronun mu azar çekti,salla boşver kendisi kompleksli,

Beğendiğin  etek indirimde kalmadı mı,yan mağazaya bak orada daha güzeli vardı,

Araban  mı bozuldu,tüm sarılar senin dostum,durur hepsi bir el salladın mı:)

Sen önce şunu sor kendine...

Karalar  mı bağlatmak istiyorsun hayata yoksa 9/8 lik göbek mi atmalısın roman havasıyla?

Herşey daha kolay bak buna karar verdikten sonra..

Adamın arkasından ağlamaksa amacın,alayım bir kutu mendil otur ağla geri döndürecekse gözyaşın...

Yok aman ya hayat böyle de güzel diyorsan,kalk giyin süslen,kapıda bekliyordur belki yeni aşkın..

Patrondan yana dertliysen,şöyle bir göz gezdir kariyer sitelerinde ya da "he gülüm he canım de " çek ,yapmıyor muyuz  bunu yeri geliyor annemize:)

İndirimde  bulamadınsa bir parça,ay allahım derde bak sen git ağla,sana birşey yazamayacağım kusura bakma..

Mesele her neyse çözüm çok basit aslında,herşey sana bakıyor önce bu bir anla...

Sen önce "ben istiyorum"diyeceksin,"ben yapabilirim" le özgüveni güçlendireceksin!




Yapamadın mı üzülme,bir daha dene... Silkelen ya bu ne? Toplan hadi bir daha dene...

Şimdi çok moda,aç bir tane gelişim kitabını,başla okumaya,secret yap yavrum,yemişim ben bunların yaratıcılığını:)

Kadının biri kalkmış "hadi secret yapıyoruz" yazmış,100 yıllık deyişleri toplamış,ciro tavan yapmış,secret yapmak sana kalmış,ev işi yapacaksın,adamı tavlıyacaksın,çocuğa bakacaksın,kariyer yapacaksın üstüne birde üşenmeyip secret yapmak için kendini dağa bayıra vuracaksın :)))


Ah be güzel hemcinsim,olay çok basit,özet geçiyorum iyi oku burayı;

 Sen eğer kendin için bir şey yapmazsan,sen uğraşmazsan  kimse kaba etini yerinden oynatmaz,o senin aşkından ölen kocan var ya,2 gün surat as bak, o bile seni sallamaz:))

Sen şimdi beni iyi dinle,boşver sağı solu gel bulalım doğru yolu,

takipte kal bebeğim, verecek sado sana bu işin ipucunu:))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...


Special design for Ada ve Aras ile Hayat by GeCe