Unutmak acıları hafifletiyor,hayatın akışı içinde o büyük ve derin acının üstüne binene yeni ve daha büyük bir acı yada kahkaha attıran müjdeli haber unutturuyor bize hatırlarımızı,acılarımızı,,mutluluklarımızı,uzun yıllar sonra orda öylece duran,hissiz bir anı olarak kalıyor belleğimizde.
İnsan hafızası çok enteresan bir şey,asla unutmam dediğimiz insan için gün geliyor " o kim?" Diyoruz cidden ama hiciv olsun diye değil,hiç unutmam dediğimiz en mutlu an,"an" olarak kalıyor işte..
Öyle bir koşturmaca içinde yaşıyoruz ki,unutuyoruz...ve aslında bu şekilde yaşayabiliyoruz yoksa o büyük kayıpların acısı ilk günkü gibi kalsa mümkün mü nefes alabilmek??
Yakın bir akrabam 26 yaşında,5 yaşında kızı varken kapattı gözlerini hayata,hemde çok acı çok ani ve çok olmadık bir şekilde..annesinin feryadı,senelerce her gün mezarlığa gidişi,yası herkesce malum...
Evlat acısı ...üstüne söylenebilecek birşey yok,Allah evlerden uzak etsin...
Biz unuttuk maalesef,sene-i devriyelerinde hatırlar olduk ya da benzer bir olayla karşılaştığımızda anlatır olduk...
Annesi peki? Tabii ki o bizim gibi değil ama en yoğun yaşayan kişiyken onun acısı da yıllar geçtikçe seyreltildi,ölen oğlundan olan torunun düğününde ağlaması hala aklımda...
Hayat bize unutmayı öğretiyor,daha en baştan.... 3 yaşından öncesini hatırlayan var mı?
Ve yıllar geçtikçe yine unutmaya başlıyoruz,yaşlandıkça,yaşadıkça,ruhumuz acıdıkça.....
Allah düşmanımı bile evlat acısıyla sınamasın!Evlerden ırak!
YanıtlaSil