Daha ilk günden analık yapışıyor sırtına,tok mu ,doydu mu?altı kirli mi?gazı mı var?bir yeri mi ağrıyor?hep bir endişe hali...
Büyütürken,oraya götüreyim eğlensin,
okula götüreyim öğrensin,
yesin,uyusun büyüsün,
şu oyuncağı alayım yüzü gülsün....
Ağlayınca bırak bir köşede ağlasın diyenler,dayanamayıp ne isterse ver diyenler,arada anne yüreğin sıkışmış,hem istiyorsun ki doğruyu öğrensin,hem diyorsun ki gözünden yaş dökülmesin...
Her gün bir kriz,her gün bir kaos ve bir gün çocuğun ağlarken sen,ona sesini yükseltiyorsun, "yeter artık ağlama!" Daha çok ağlıyor yavrun biraz korku,biraz anneden alışılmamış bir ses tonu,tavır...
Aradan geçen bir iki saat..
Off ne zor şu analık,hep bir vicdan muhasebesi,hep bir ağlama hissi,yine de ne kadar kapris yaprsa yapsın günün sonunda,o, uyuduğunda sesini yükseltmediğin çok yorulduğun,yıprandığın günler daha bir güzel...
Ah be annem,ahh..
Vicdan kara bataklık analık kara yamalıkmış...
0 yorum:
Yorum Gönder