Ada yine de zarar görmeden,yine annesi tarafından tüm ihtiyaçları giderilerek vs.büyüdü diyebilirim(allahım büyüyen bebeye bak henüz 3 yaşında:))fakat ne olduysa film 2 yaştan sonra koptu,adanın dilinin freni patladı,fena halde konuşan ve hatta bize laf yetiştiren bir bebe haline geldi ve ne olduysa ondan sonra oldu sanırsam.
Herşeyi benden talep eder hale geldi ada,kimseyi istemez oldu,başlarda bu derece değildi zaten,annem yedirsin,annem uyutsun falan filan derken ne ara biz,annem bindirsin,annem indirsin,annem atsın,annem tutsun,annem yutsun durumuna geldik vali bey??
Şimdi vereceğim örneklerde bahsedilen bebe,3 yaşında olup,olay tamamen gerçek kişi ve kuruluşlardan alıntıdır,bilginize;
1) annem arabadan indirsin (bindirsin)
2)emniyet kemerini annem taksın(müsaade buyurursanız şu ara 8 parmaklıyım,sol elim haşat ve ben solağım!o yüzden bu olay beni zorluyor yoksa emniyet kemerini takmakta ne var??)
3)tuvalete annem götürsün(buna tamam çocuğu hep ben götürdüm ona alıştı hadi)
4)annem yıkasın beni( yan senin bir baban var yawrum 2 çitilese eline mi yapışırsın?)
5)ışığı annem kapatsın( çok pardon ama oha!dedim ben burda bebeleri unutup)
5) yemeği annem ısıtsın ( hadi buna eyvallah)
6)ayakkabımı annem bağlasın (ya parmaklarımı da geçin ama ne zaman adanın ayakkabılarını bağlamak için yere eğilsen garibim aras kucağıma gelmek için hamle yapıp adadan "ya allah"nidalarıyla tekme yiyor,yazık değil mi düşene bir tekmede ben mi atam?)
7) mandalinayı annem soysun( biride annem yesin demez zaten nankör dünya!)
8)çamaşırı makinaya annem koysun!! (Daha önce isaura olduğumu söylemiş miydim??)
9)sehpayı annem getirsin(yardımcımız önüne koyunca sehpayı yere itiyor tööbeler tövbesi)
10)tabakları annem makinaya koysun(ya yazık baa ama lütfen!)
11)annem kucağına alsın beniiii!! (Ada 3yaşında ve maşallahı var)
Bu örnekleme inanın uzar gider,yani daha şu an aklıma gelmeyen öyle absürd istekleri var ki adanın,ben bazen kendine hakim olamayıp,o an "yok artık ada!"diyorum ya mandalinanın kabuğunu bile ben çöpe atıcakmışım!!anladık tamam anayım,kara yamalıyım da bu ne??bu artık bildiğin işçi haklarına bile aykırı bir çalıştırma sistemi içinde,analık kisvesi altında köle muamelesi görüyorum bence:))
Şaka bir yana,ama bu örneklemelerde gram abartma yok hatta diyebilirim ki bunlar sadece şu an aklıma gelenler,ve adayı tanıyan çoğu arkadaşım su an "yok canım ada mı bunları yapıyormuş? Şeker gibi bebe"diyorlardır fakat bu bebe milleti, genelde pençelerini analarına hane içinde çıkarmayı akıl edecek kadar zeki,folik asit bebeleri:))
Bu durum gözlemlediğim kadarıyla çoğu 3 yaş bebesinde yaşanan bir durum,pedagog arkadaşımı konuştuğumda, o da normal,üsteleme ama adaya kendi başına birşeyler yapabileceğini,başarabileceğini de empoze etmeye çalış fazla zorlamadan,dedi.
Bende çok üstünde durmadım zaten,zaman zaman çok yorucu olması ve tahammül sınırlarını zorlayıcı olması dışında sıkıntı yoktu, üstelemedim,tamam dedim dedim fakat ada bir zaman sonra sitemlere başlamaz mı?!!
Not;kişisel olarak sitem eden insanlara gıcık olmuşumdur ki allah başıma verdi hemde en ağdalısından sitemkarını:))
Şöyle ki;misal ada gece uyanıyor,babası adayı odasından almak için gidiyor,ada basıyor çığlığı "hayıııırrrrr annem gelsinnn!!!"kalkıp odaya gidiyorum,ada bana dönüp direk"beni almaya neden sen gelmedin???"diye net şekilde hesap sormanın dışında birde üstüne üstlük ağlamaya başlıyor,adayı ikna edip susturmak biraz zaman alıyor haliyle.
Yada mutfaga geliyor,yardımcıyı ocak başında görünce,basıyor bana azarı,hani yemeği sen ısıtıcaktın anneeaaa!!! Şimdi ne desem ne yapsam,bahanelere sığınsam,çocuk yalana alışır net olun az kelimeyle doğruyu anlatın diyorlar,sığınmasam ocağın başında değilsem o yemeği ısıtan ben olmuyorum diye azar işitiyorum onu da geç birde adayı sakinleştirmek için uğraşıyorum.
Artık canıma tak etmek noktasına geldi bu durum,anneler genelde zaten yorgun uykusuz oluyor(istisnai
durumlar kaideyi bozmaz diyerekten genelleme yapıyorum)bide üstüne habire o ağlama krizinden öbürüne giren,sana sitem ettiysem sitem sevgiden doğar melodisi eşliğinde her bulduğu sebebe ağlayan bir bebe gerçekten hayatı çekilmez hale getirebiliyor.
Tam terrible two bitti,3 yaş geldi derken durup dururken o kadar saçma sebeplerden ağlayabiliyor ki ada bazen işin içinden çıkamıyorum cidden.
Ama beni asıl yanlış bişeyler mi var diye kara kara düşündürten,adanın kardeşine durup duruken vurması ya da "salak "gibi kelimeler kullanması oldu.ada şu an için kontrol altında bir çocuk,tabiiki yeni başladığımız anaokulunda arkadaşlarından öğreneceği doğrular kadar yanlışlarda olabilir ama şu anda söylediği kelimenin yanlış olduğunu ona anlattığımızda kelimeyi direk "salam dedim anne "olarak çeviriyor(ben kimle dans ediyorum ya??)
Kardeşle arayı nasıl düzeltmeye çalıştığımızı başka bir postta yazacağım ama beni en çok düşündüren arasa karşı negatif tutumu ve bu konuda ısrarlı oluşuydu.bu sorunları üstüste koyunca ben çıkamadım sen çık dedim ve pedagog arkadaşımı olaya dahil ettim,özetle;
Öneri1; adaya ufak ufak sorumluluklar ver,takip et ama asla bunu ona hissettirme(örn; adacım bu eşyaları odana götürüp dolaba koyar mısın?)
Böylece çocuk,annesinin gözünde önemli olduğunu,annesinin onu önemsediğini ve görevlendirdiğini hissedermiş
Öneri 2; çocuğa verdiğin görevi yerine getirebileceğine dair onu yüreklendir,cesaretlendir( ver gazı,ver gazı:)) örn; adacım sen bu konuda çok başarılısın,senin başarabileceğini biliyorum,sana inanıyorum.
Öneri 3; yapamadığı,başarısız olduğu durumlarda çocuğu asla tenkit etme
Öneri 4: bazı durum ve şartlarda oluşan ağlama krizlerinde çocukla asla inatlaşma,konuyu uzatma,çocuğun dikkatini başka bir yöne çek (örn: hadi birlikte kurabiye yapalım,gibi çocuğun yapmaktan keyif aldığı şeyleri hatırlat ona.)
Öneri 4: çocuk hoş olmayan bir kelime sarfettiğinde (bizde "salak")üstünde durma,ne kadar yanlış bir kelime!gibi cümlelerle çocuğu tenkit etme,duymazdan gel!genelde çocuklar için-eğer ebebeynler tarafından sıkça kullanılan kelimeler değilse,alışkanlık haline gelmemişse-bu tip kelimeleri dikkat çekmek kullanılan bir oyuncak gibi.
Tabii şu da var,ada ile ilgili kimle görüşsem,öğretmen,pedagog hep aynı şeyi duyuyorum,ada çok naif ve gözlemci bir çocuk(bedenen değil ruhen:))yani ada önce ortamı inceleyip,adapte olan ve kimseyi rahatsız etmeyen bir çocuk(aras hariç) ama bu tip davranışları sergilemesinin sebebi farklı pedagogoumuza göre;
1) geçiş dönemi (3 yaş böyle adlandırılıyormuş,hoşçakal terible two,merhaba adı batasıca geçiş dönemi)
2)kardeş terörü:) (ada bir dönem arastan baya bir şiddet gördü bu gerçek tabiiki aras ablasını canını bilerek yakmıyordu onun,konuşamadığı için tek iletişime geçne yolu ablasının elindekin çekmek suretiyle almak
3)yeni bir dönem(anaokuluna henüz başlamış bile olsa,ada bu komuda evdeki konuşmalarından bile etkilenebiliyor yani ben okula ne zman gidicem,yada gitmek istemiyorum diye tepki verebiliyor.)
Şimdi adaya sorumluluklar veriyoruz,zaten 1.5 yaşından beri kendi yemeğini kendisi yiyor döke saça bile olsa,bunun yanında bana yardım etmek çok hoşuna gidiyor misalen,mutfakta irşeyler yapmaktan çok hoşlanıyor(tabiiki ufak tefek şeyler,oyuncağını yerine götürür müsün,masaya kaşık koyar mısın?kurabiye yaparken bana yardım eder misin? gibi..)
Kardeşle ilgili ciddi gel-gitleri var adanın yani bazen çok seviyor,sarılıyor ama genel anlamda pekde haz ettiği söylenemez.
Okula başladık,adaptasyon evresindeyiz,kötü diyemem ama tam olarak sevdi yada sevmedi diyemeyecek kadar erken bu konuda.beklemedeyim merkez:)
Ada'nın bazen sarfettiği "salak"sözcüğünün ben ona ne kadar yanlış birşey olduğunu anlatmaya çalıştıysam,ada da o kadar çevirdi kazı yanmasın diye,tam salak diyor,benim duyduğumu anlayınca "salam dedim anne"diyerek çeviriyor,baktım ben ne kadar anlatırsam anlatayım,pedagog arkadaşımın söylediği gibi dahada bir fazla zikreder oldu,bende duymazdan geliyorum,üstelemiyorum bakalım ne olacak?
Terrible two,geçiş dönemi derken bazen insan fazlasıyla bunalabiliyor ama bunlar çok güzel evreler ve böyle çocuklarım olduğu için şükrediyorum( şu an uyuyorlar o sebepten bu satırlar fazlasıyla duygusal:))
Tabiiki her anne dönem dönem bunalıyor,kimi çocuk yemiyor,kimisi uyumuyor,dönemleri tutuyor derken hepimiz aynı şeyi diliyoruz aslında; büyük aşk yaşıyoruz evlatlarımızla,allah taş değdirmesin ayaklarına:))
Gelişmelerden sizi haberdar edeceğim,beni takip edin anacığım:))
Çok gülerek okudum ama o arkadaşlarından biri benim evet "Ada mis gibi çocuk yahu" diyorum:)) Fakat seni de anlıyorum, zor iş gerçekten. Bana kalırsa geçici bir dönem. Yavaş yavaş geçer. Pedagog arkadaşının önerileriyle bence çok çabuk atlatacaksınız. Ada-Aras kavgalarını ise kabullen bence. Bir erkek kardeş ablası olarak Ada'nın yaptığı her şeyi fazla fazla yaptığımı, uzun bir süre kedi köpek gibi olduğumuzu ama sonrasında can ciğer kuzu sarması olduğumuzu söyleyeyim ki önce hazırlıklı ol, sonra da güzel günleri bekle derim arkadaşım. Öperim:)
YanıtlaSilAminnn yeşimcim,inan o günleri görmek şu an uzak gibi ama öyle güzel anlatmışsın ki mutlu oldum;))öpüoruzz hem seni hem nil kuzusunu:))
YanıtlaSil